Примери за използване на Dakikam на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evet bir kaç dakikam var.
Partide olmadığımı anlamamaları için sadece 1 dakikam var.
Имам само минута докато осъзнаят, че не съм на партито.Dakikam doldu.
Dakikam doldu.
Минутата ми изтече.Dünyayı kurtarmak için sadece dört dakikam var.
Имаме 10 години да спасим планетата.Ama maalesef beş dakikam daha olsaydı adamlar burnumuzun dibindeyken bile bütün öyküsünü öğrenmiş olacaktım.
За съжаление, това беше всичко, което разбрах за него. Още пет минути, и щях да съм разкрил цялата история изпод носовете им.Milleti bilgilendirmek için 20 dakikam vardı… Şu Toni Braxton erken başladı… Oran üçe katlanmadan önce 273 mesaj hakkım kalmıştı.
Имах 20 минути, да кажа на хората, че Тони Бракстън ще пее по-рано, оставаха ми 273 смс-а, преди тарифата ми да скочи.Kocam, Clara ile P.S. 3ün köşesine koştu ve gerçekten yazmak için dokuz dakikam var.
Tamam, sadece 20 dakikam var bu yüzden Oz geldiğinde,
Добре, имам само 20 минути, така че когато Оз дойде,Ailem açlıktan ölmeden markete gitmek için 15 dakikam var. Bebeğiniz oldu.
Имам 15 мин. да ида до магазина, преди семейството ми да умре от глад.Sadece 3 dakikam var hızlı konuşacağım ve bu beyin devrelerinizi kullanacak-- başka bir şey düşünmek zor olabilir.
Имам само три минути, затова ще говоря бързо и това ще изтощи умствените ви цикли… многозадачността може да се окаже трудна.her şeyi bilmek istiyorum ve duygularınızı duymak için 15 dakikam var.
искам да знам някои неща и имам 15 мин. да чуя за чувствата ви.ama benim sadece yedi dakikam var. Yani bunu bugün yapamayacak mıyız?
аз имам седем минути. Няма да можем да направим това днес, нали?Altıncı caddeden geçiyordum, orada bir araba bekliyordu havaalanına yetişmek için sadece 38 dakikam vardı ve birşeyler yazdırıyordum.
Бягам по"6-то авеню". Чака ме кола. Имам точно 38 минути, за да стигна до летището и диктувам.Evet, evet, su kullanımım hakkında sorularınızı cevaplamak için 3 dakikam var.
Да, да. Имам три минути да отговоря на няколко въпроса за използването на водата Абсо.bir iş bu ama, bunun için sadece 18 dakikam var. Şimdiden oldukça büyük bir kısmını sizlere verdim, değil mi?
с удоволствие бих… имам само 18 минути, вече ви отделих доста значителна част от времето си, нали?( Alkışlar) Daha çok konu var ama benim sadece 13 dakikam var.( Kahkahalar) Bazılarınız bu canlıların doğadaki tuhaflıklardan biri olduğu
(Аплодисменти) Имаме още много. А аз имам само 13 минути.(Смях) Някои от Вас сигурно просто отчаяно търсят утеха в идеята,Herkese birkaç dakikaya daha ihtiyacımız olduğunu söylerim.
Ще кажа на всички, че ти трябват още няколко минути.Beş dakikanı onunla geçir sana kedi yavrusunu bile boğdurtur.
Минути с нея, би удавил торба с котенца ако ти каже.Beş dakikanı onunla geçir sana kedi yavrusunu bile boğdurtur.
Минути с нея и щеше да си удавила торба с котенца.
