Примери за използване на Davranmak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Her yabancıya ailemizin bir üyesi gibi davranmak için.
Да се отнасяме с всеки непознат като част от нашето семейство.Böyle davranmak zorunda mıyız?
Yapman gereken dışarı gitmek istemiyormuşsun gibi davranmak.
Onun için onlara İnsan gibi davranmak lazım.
Към него трябва да се отнасяме като към човек.Erkek gibi davranmak ister misin? Hadi erkek gibi davranalım.
Искаш да се държим като мъже, нека Herkes gibi davranmak?
Erkek gibi davranmak.
Да се държиш като мъж.Michael, Hanif geldiğinde normal davranmak zorundayız.
Майкъл, трябва да се държим нормално, когато дойде Ханиф.Şimdi de onun hastalığı hiç yokmuş gibi davranmak istiyorlar.
Bu saçmasapan kıyafetleri giymek, aptal gibi davranmak.
Ama orada bir düşman olabileceğini bilerek doğal davranmak zordur.
Става трудно да се държиш непринудено, когато знаеш, че всеки може Büyümüş gibi davranmak için gerçekten çok çabalıyor Ama buna kanma.
O yüzden de her şey yolundaymış gibi davranmak istemediğime karar verdim.
И реших, че не искам да се преструвам, че всичко е наред.Yani, biz de sanki 20 yıldır buradaymış gibi davranmak zorundayız.
Така че трябва да се държим, като че ли сме тук 20 години.New Yorktayız ve ben bir New Yorklu gibi davranmak istiyorum.
Аз съм в Ню Йорк. Искам да се държа като нюйоркчанка.Travolta gibi görünmek ve Serpico gibi davranmak istersin.
Искаш Eğer ana oğulmuş gibi davranmak istemiyorsan evimde parti verme o zaman.
Bu kadar çirkinken böyle davranmak.
Как може толкова грозно създание да се държи така.Alicia ve ben birer yetişkin gibi davranmak için çok uğraşıyoruz.
Алиша те манипулира. Алиша и аз Ve ben… Sana işler çirkinleşmeyecekmiş gibi davranmak istemiyorum.
И не искам да се преструвам пред теб, че нещата няма 
