Примери за използване на Dedektifin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biliyor musunuz, dedektifin Ritayı diğer adamlayken çektiği fotoğrafları aldım.
Bu dedektifin bizi nerede bulacağına dair bir fikri olmadığını söyledi, değil mi?
Dedektifin başı büyük belada demektir.
Dedektifin bana artık ihtiyacı yok.
O bombanın üzerinde duran dedektifin bunu atlatması gerekiyor.
O paçoz dedektifin nereden öğrendiğini anlamadım.
Tanrı aşkına Julian. Dedektifin yarası ağır, doktora ihtiyacı var.
Evet ya dedektifin yemeklerini değiştirmesi gerekiyor ya da sülfür.
Dosyada ki herşey dedektifin onunla ilgili buldukları.
Özel dedektifin ona ne verdiğini bulursak nereye gittiğini anlayabiliriz.
Bir de sen ve dedektifin bana şantaj yaptığınızı.
o pislik dedektifin bira göbeği kadardım.
Siz iki dedektifin düşünmesi gereken bir konu bu.
Cinayet sanığının iki dedektifin önünde yaşamını tehdit etmesi yeterince yüzsüzlük değil mi?
Burası e-mailin doğrudan dedektifin spam dosyasına gittiğini gösteriyor.
Dedektifin ölümü hakkında beni sorgulamasını bitirdikten sonra.
Dedektifin arabasında kalorifer yok.
Dedektifin cinayetinde kullanılan.
Dedektifin adı Nicky Frost muymuş?
Ve sonra kız özel dedektifin çektiği resimlerin bulunduğu telefonunun Gusta olduğunu sandı.