Примери за използване на Dedesi на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dedesi de gelse aynısını yapardım.
Dedesi ona,“ Sen de dua et” dedi.
Nazlı ılıcakın dedesi mi bu nasıl da benziyor.
Tıpkı dedesi gibi.
Alevî dedesi Hüseyin.
Dedesi oranın kurucusu.
Dedesi ölmeden önce buraya geldiğini söyledi.
Mesela arkadaşımın dedesi kalp krizi geçirmişti.
Dedesi de fena sayılmaz, değil mi nine?
Dedesi nalbant mı demiştin?
Arkiler, onun dedesi bir iş adamı.
Dedesi ve dayısı da teröristler tarafından öldürüldü.
Yoksa dedesinin dedesi mi?
Onun dedesi Tommy gibi zekiydi.
Onu dedesi ve ninesiyle yaşamaya götürüyorum.
Dedesi olduğum için mi?
Anneannesi ve dedesi onu Fransaya çağırıyor.
Orada doğdu, babası ve dedesi de öyle.
Şu Ping, yanındaki dedesi Hong.
El Gordo çocuklarımın dedesi oldu.