Примери за използване на Demekti на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
z sörf demekti.
Bunu sır olarak saklamak sen ve onlar arasında bir seçim yapmam demekti.
Futbol benim için ne demekti biliyor musun?
Bu savaş demekti.
Ama en hayal kırıcı olan, bu ben Başak burcu değilim demekti.
Eğer Thomas dük değilse, o zaman Ameliayla da nişanlı değil demekti.
Sadie benim için her şey demekti Ajan Booth.
Maalesef, Cemal küçük düşürülmüş hissetti, bu da topyekün savaş demekti.
Bu değişim demekti.
Beş adam'' ise, Keaton demekti.
O benim için her şey demekti Peyton.
Bu Bobby için ölüm demekti.
O değildi. Ve bir daha hiç gelmeyecek demekti.
Bu tam olarak ne demekti?
O kadınların gerçekten ihtiyacı olan gelirlerinin durması demekti.
Bu ne demekti?
Bu, hayır demekti.
Çocuklar, coşkun ne demekti?
Zira o günlerde böylesi bir davranışı sergilemek kendi ölüm fermanını imzalamak demekti.
Bu da seneler sonra ilk kez hayatın kapılarının ardına kadar açık olması demekti.