Примери за използване на Dere на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Dere ve çevresi için koordine bir arama yapmak istiyorum.
Dere suyu 2 madeni para olur.
Köprü, dere yaklaşık 20 Reds vardır.
Sen dere aşağı 20 Reds gördüğünü söyledi.
Sizi dere yakınındaki inanılmaz bir mağaraya götürüyorum.
Dere kurumak üzere.
Dere Kanalını.
Dere, tuzağa yakalanmak için can atan kunduzlarla dolu.
Dere kıyısında radyo dinlediler.
Aramızdaki dere pek derindir….
suçsuzların kanı dere gibi akar.
Kurak mevsim sırasında pek çok dere kaybolur ama su hala yüzeyin altında akmaya devam eder.
Helikopter böcekleri her ne kadar dere ve ırmaklardan uzaklarda yaşayabilseler de dişiler yumurtalarını bırakabilmek için yine de bir miktar suya ihtiyaç duyar.
Uzziya Yeruşalimde Köşe Kapısı, Dere Kapısı ve surun köşesi üzerinde kuleler kurup bunları sağlamlaştırdı.
Birçok dere ve küçük nehir alabalıkların yaşam alanını oluşturan hızlı
Yıl önce bir çocuk, ormandan çıkış yolunu bulmadan önce sadece muz ve dere suyu ile hayatta kaldı.
Benim sorum ise neden katil Loomisi vurduktan sonra cesedi dere kenarından uzakta bir yere götürdü?
Uzun yaprak dökmeyen ağaçlar büyüyerek Sadece nehir ve dere kıyılarında büyük bir seli engellediler.
Dere Kapısını Hanun
Arkamızdaki dereden sağımıza doğru açılıyorlar.