Примери за използване на Derekle на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve işte o zaman Derekle yüzleştin.
Benjamin arkadaşı Derekle geldi.
Robin yılbaşı gecesini erkek arkadaşı Derekle geçirecekti.
Bundan böyle her atlayışta güzeller güzeli Bo Derekle sevişiyormuşsun gibi düşünmeni istiyorum.
Onlar aslan. Onlar aç bırakılmış aslanlar ve Derekle sen az önce stadyuma girdiniz.
O zaman Modestoya dönüp Derekle birlikte olacağım.
Önce doğru adamı bulmak için bekledim. Sonra Derekle tanıştım.
Çok ekici ve çok yakışıklı Derekle tanışır.
Derekle flört ettiğimi biliyorum, ama bu yaptığın burun deliğine kan sürmek gibi.
Hiç Derekle ikiniz, ayrılık seksi yapmayı bırakmayı düşündünüz mü?
Onunla şiddet içeren bir ilişkin vardı ve Derekle aynı anda bir partiyi terk ettin ve o ölü bulundu.
Sen Derekle ayrıldığında, ben sana hiç'' Onsuz daha iyisin'' demedim.
Geçen gün, Derekle birlikte reklam panosunun önünden geçiyorduk
Sakın gözümün içine bakıp Derekle dinlenme odasında geçirdiğiniz 1 saatten sonra sana kranyotomi vermediğini söyleme bana?
Derekle Meredithin cerrahi aşk çocuğu olması gereken bir kadın ve ben bunu da berbat edeceğim.
Düşünüyordum da, Derekle Meredith evlendiğine göre artık çatı katında takılmamızı istemeyebilirler.
Derek yakında Los Angelesa gidiyor, bu bir kilometre taşı olacak, çünkü bu, Derekle birlikte 100 saati aşan uzun mesafeli uçuşlar yapmış olacağımız anlamına geliyor ki bu epey ilgi çekici, öyle değil mi Derek?
Yapma. Bo Derekle Bo Didley arası bir vücuda sahip.
Sen Derekten hoşlanıyor musun?
Derekten hoşlanıyorsun.