Примери за използване на Derinlemesine на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Romalılar bunun cevabının derinlemesine taarruz olduğunu biliyorlardı.
Mülteci ailemizin geçmişini derinlemesine araştırıyoruz patron.
Yüzbaşı binanın kamera görüntülerini derinlemesine incelememizi istiyor.
Başvuranın sakladığı şeyi bulmak için görmenizi istemediği şeyi görmek için derinlemesine inceleyin.
Burada, bazen yanlışlıkla gözden kaçan 5 genel belirtiye derinlemesine bakacağız.
Dahası, sen de benim gibi derinlemesine düşündüğünde anlayacaksın ki.
Bu nedenle hayatımı derinlemesine araştırıyorsun.
Okuma, belirli konularda derinlemesine araştırmak, bir bakış açısı keşfetmek, sorular geliştirmek
UV-A ışınları cilde derinlemesine nüfuz etmez, fakat epitelin hücrelerinde bulunan melanin pigmentini okside eder, bu da koyulaşmasına veya bronzlaşmasına neden olur.
Bu alanda derinlemesine eğitim ihtiyacını karşılamak için, bu eşsiz,
mutant olduğumuzu derinlemesine anlamazsak, bununla bütünleşmezsek hikâyeyi tümüyle kaçırırız.
MAAS programı, öğrencilerin yeterlilik seviyesine ulaşmalarını sağlayan programın yoğun Arapça talimatı ile bölgenin derinlemesine bir anlayışını geliştirir.
İş Etütleri Doktora Programı, disiplinin temel araştırma sorusu, gelişimi ve toplumsal önemi derinlemesine inceler.
Pür neşe olduğunuzda kalbinize derinlemesine bakın ve göreceksiniz
Bir uzmanlık seçimi, sizi en çok ilgilendiren alanlara konsantre ve derinlemesine bir çalışma verecektir…[-].
bir teknoloji, bilim veya ürün tasarım alanında ileri çalışmalarda derinlemesine uzmanlaşmak.
Doktora mezun, Mısırbilimin tüm temel alanlarında derinlemesine teorik bilgiye sahiptir ve detaylı bir genel bakış
Bu ilaç karaciğeri derinlemesine temizler, bu nedenle sadece bir doktorun yönlendirdiği şekilde kullanılır.
birçok kişi ise hala daha derinlemesine incelemeye layık olanlardan tasarruf etmenin bir yolunu istiyor.
Mali konularda derinlemesine bir konuşma yapmak, birlikte yaşamanın en seksi parçası olmayacak,