Примери за използване на Dinliyormuş на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Birisi pop müzik dinliyormuş.
Demek haklıymışım. Birisi cinayeti dinliyormuş.
Küçük kız kardeş nasıl da onları dinliyormuş.
Tanrıyla konuşup biri dinliyormuş gibi yaparım.
Herkes aynı şarkıyı dinliyormuş gibi gelir.
Ama o kadar yorgunum ki, dinliyormuş gibi yapmaktan başka şeye gücüm yok.
Sırf kız arkadaşını dinliyormuş gibi yaptığın için 80 dolarlık puroyu pas mı geçeceksin?
Ve bu da piliçler kendi duygularından bahsederken neden dinliyormuş gibi yapman gerektiğinin cevabı.
Stas anlatmıştı, sen ve Catherine biyoloji laboratuarında yalnız olduğunuzu sanıp konuşurken bu gelincik sizi dinliyormuş.
Bir senfoni orkestrasını dinliyormuş ve müzik kesinlikle muhteşemmiş kaydın hemen sonunda ise korkunç bir cayırtı mevcutmuş.
Ev sahibinin dediğini göre adam 24 saat Neil Diamond dinliyormuş ve tuvaleti şeytanın kıçı gibi olmuş.
uzun sıkıcı hikayeleri dinliyormuş gibi yapma anlamında.
Hikaye şöyle Bir seferinde, bir senfoni orkestrasını dinliyormuş ve müzik kesinlikle muhteşemmiş kaydın hemen sonunda ise korkunç bir cayırtı mevcutmuş.
Hem de çok iyi dinle seni Bolşevik dışkı örneği.
O kadar çok dinledim ki artık ezberledim.
Dinle, burada seni kabul etmeye hazır biri var.
Ve dinle, çünkü sadece bir kez söyleyeceğim.
Dinle, Onunla telefonda birkaç kez görüştüm,
Böyle zırvaları dinlemek için saatine 600 dolar alıyorum.