Примери за използване на Doğada на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kuş şimdi tam anlamıyla doğada kendi kendini idare edebilir durumda.
Doğada temel bir kural var.
Doğada vakit geçiren çocuklar daha mutlu olur.
Çocuklar doğada kitap okuyacak.
Doğada da ebeveynler çocuklarını öldürür.
Doğada vakit geçirip, temiz hava alın.
Doğada yazmak varken neden içeriye kapanasın?
Can da doğada vakit geçirmeyi çok seviyor.
Bazen doğada var olan ilaçlarla çalışmak iyi değil midir?
Doğada bu kadar kalmak yeter.
Doğada yürüyüş yapmaya bayılır da.
Hem doğada olmak'' Bay Mutlu'' ya da iyi gelir.
Çoğunlukla doğada bakteriyel, nadiren- viral veya fungaldir.
Doğada bu renk bir hayvan olduğunu bilmiyordum.
Doğada olmak güzel olmalı.
Kuvars doğada en sık rastlanan minerallerden biridir.
Ve doğada bu kadar çok temel parçacık olması size tuhaf görünebilir.
Dışarıda yapalım, doğada haa.
Bunlar, bir kar leoparının vahşi doğada çekilmiş ilk özel görüntüleri.
Sizin için, yeniden şarj etmenin en iyi yolu doğada biraz zaman geçirmektir.