Примери за използване на Dokunduğun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Biliyorsun, Dokunduğun her şeyi kırıyorsun.
Dokunduğun her şeyi mahvediyorsun buna aşk hayatım da dâhil.
Neye dokunduğun da umurumda değil.
Ve dokunduğun her şey, seninle beraber ölüyor.
Dokunduğun her şeyi mahvettiğini bilmiyor musun?
annen o margaritaya dokunduğun için çok kızdılar, öyle mi?
Dokunduğun her çarşafı yakmak zorunda kalacağım.
Dokunduğun her şeyi berbat ediyorsun!
Dokunduğun her şey…-… mahvoluyor.
Yüreğine dokunduğun bir kasaba dolusu insanı unutuyorsun.
Dokunduğun her şeyi yakıyorsun.
Porto Riko havaalanında dokunduğun sonra taşıma sen endişe olmamalı.
Dokunduğun her şey ölü.
Dokunduğun her şeyin içine ediyorsun, McNulty. İçine ettiğin zamanda, çekip gidiyorsun.
Topa dokunduğun için faul oldu!
Yanına bir temizleyici, bir de kağıt havlu al ve… dokunduğun her yeri sil.
Çünkü bana dokunduğun gelecek seferde senin küçük,
Ama bana dokunduğun esnada etkisi azalmıştı,
Ben baktığın, dokunduğun, incittiğin, becerdiğin, öldürdüğün bütün kızlarım!
Parmak izini bir restoranda dokunduğun bir bardaktan ya da attığın bir eldiveni ters çevirip almış olabilirler.