Примери за използване на Dumanın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ateşin ve dumanın görüntülerini hatırlıyordum.
Ateş yürüyüşündeki dumanın bu yanığa sebep olduğunu sanmıyorum.
Yapı işleri içinde yangın ve dumanın oluşması ve yayılması sınırlı olmalıdır.
Tanrımız onu seçti tuz ile dumanın arasında doğdu.
Той е избраникът на Господаря. Роден сред сол и дим.Meslektaşlarımın, dumanın siyah olduğunu söylediklerini duyabiliyorum.
Колегите ми казват, че димът е черен.Ayı-adamın ruhu dumanın içinde yaşar.
Духът на Човека-мечка живее в дима.Ben… Ben yoğun dumanın hoşuna gideceğini sanmıştım.
Мислех, че оценяваш плътния дим.Dumanın, cilde çok zararlı olduğunu duymuştum.
Чух, че димът бил много вреден за кожата.Dumanın içinde amcan Rudolfu görüyor musun?
Виждаш ли чичо Рудолф в дима?Başkan, bütün bu dumanın nereye gittiğini soruyor?
Президентът пита къде отива целият този дим?Oğlumla, karışıklık ve dumanın arasında birbirimizi kaybetmiştik.
Със сина ми се оказахме разделени в безпорядъка и дима.Yangının neden olduğu alevler ve dumanın kilometrelerce öteden görülebildiği belirtildi.
Те са могли да видят дима и огъня от километри.İşte Dumanın açıklaması!
Такава е изложбата„ДИМ.Çalıların arasındaydım, kahrolası dumanın dağılmasını bekliyordum.
Çok yakında Dumanın gittiği yerde olacağız.
Dumanın sebebi de budur.
Това е причината за пушенето.Dumanın verdiği zararlardan dolayı.
Щети, нанесени от дим;Dumanın özelliklerinden dolayı esrar içmek zararlı olabilir.
Пушенето е вредно поради свойствата на дима.Dumanın üstesinden gelemediler.
Бяха покрити с пушек.Bir memur, dumanın kokudan rahatsız olduğunu söyledi.
Една полицайка спомена, че е притеснена от миризмата на дима.
