Примери за използване на Edebiyata на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Edebiyata olan ilgisi hiç bitmedi.
Galiba edebiyata yüklenen yeni misyon bu.
Edebiyata geldiğimizde şu sorunla karşılaşıyoruz.
Bu arada edebiyata ilgi duydu ve şiirler yazdı.
Edebiyata merak sarmış olmalısın.
Edebiyata ilk adımlarını ise şiirle atmış.
Edebiyata mı merak sardın?
Edebiyata benzer.
Ancak 1945te bu görevi bıraktı ve kendini sadece edebiyata verdi….
Malesef küçük hanım edebiyata ilgi duyuyor.
Şimdi yine edebiyata dönelim.
Linda, edebiyata sığındı.
İyi bir eğitim alıyor ve edebiyata merak salıyor.
Küçük yaşlarda resim ve edebiyata ilgi duymaya başladı.
Daha öğrencilik yıllarında edebiyata ilgisini gösterdi.
Edebiyata karşı duyduğum sevgi akıl almaz büyüklükteydi.
Bu gelişim aşamasındaki folklor ve edebiyata ne olduğunun bilinmesi bütün manevi kültür tarihinin an laşılabilmesi için had safhada önemlidir.
Bu siteler, etnik çatışmalardan sanat ve edebiyata kadar çok farklı konularda tartışmalara sahne oluyor.
Ünlü yazar İsmail Kadare Arnavutlara gurur getirdi, ancak bazıları edebiyata vatanseverlik penceresinden bakılıp bakılmaması gerektiğini sorguluyorlar.
Bunun yerine Callahanın daha önce denemediği ciddi edebiyata tanık oldular.