Примери за използване на Ederken на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tehdit ederken çok seksi oluyorsun. Ciddiyim.
Siz orada hayatınızı riske ederken ben burada masa başında oturuyorum.
Veda ederken hep böyle derler.
Ama evlilik yeminini ederken her gece seks yapacağımıza dair birbirimize söz vermiştik.
Bunu inkar ederken haksız mıydım?
Siz burada demiryolunuzu inşa ederken, Amerikan denizaltıları sizin gemilerinizi imha ediyor.
Arabamı park ederken onunkini de gördüm.
Sana hitap ederken bana bak.
Ona işkence ederken yakalandı… Beyaz Sarayda.
Cesedi teşhis ederken çok üzüldü.
Beni tehdit ederken öyle söyledi.
Birşeyden söz ederken, onu bir başka şeyle kıyaslamaktır.
Saldırganıyla mücadele ederken güçlü eliyle de birini tutmuş olabilir.
Uçakla Seyahat ederken Yolcu Hakları Nelerdir?
Görüntü hareket ederken takımyıldız sınırlarını göster/ gizle.
Görüntü hareket ederken güneş sistemi nesnelerini göster/ gizle.
Seçilirse, harita hareket ederken tüm güneş sistemi ögeleri gizlenecek.
Arkadaşını takip ederken görene kadar ona inanmıştım.
Tanrım, Kavga ederken duyabiliyorsun, değil mi?
Seni takip ederken hiç görmedin mi?