Примери за използване на Evlilikten на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çoğu zaman evlilikten ihtiyacının yüzde 80ini alırsın. O kadar.
Evlilikten önce kızlar bunu tecrübe eder, derler.
Haberin olsun, evlilikten nefret etmiyordum, evliliği seviyordum.
Mereli kız ile planladığı evlilikten onur duyuyor.
Бракът, който тя уреди с момичето от Мер. Той ще го уважи.Medyanın ilgisinden dolayı evlilikten sonra en az dört ay Davidin yanında yaşaması gerekir.
Заради медиите ще трябва да живее заедно с него най-малко четири месеца след сватбата.Böyle durumlarda evlilikten bahsetmeyi unuturuz. Bize hatırlatırlar.
Ние забравяме за брака, но те винаги ни го напомнят.İttifak kurmanın en iyi yolu ise evlilikten geçiyor.
Най-добрият начин да се скрепи един съюз, е бракът.Evlilikten önce balığı tavsiye ederim.
Бих препоръчал риба преди сватбата.Brian evlilikten iğrenir.
Браян мрази брака.Evlilikten önce balık.
Риба преди сватбата.Burada aşk evlilikten sonra gelir.
Тук любовта идва след брака.Evlilikten önce hizmetçi kovmak akıllıca bir şey mi?
Умно ли е да уволниш прислужницата точно преди сватбата?Evlilikten sonra aynen yapacak mısın?
Същото ли ще правиш след брака ни?Evlilikten neden bu kadar korktuğunu çok iyi anladım.
И разбирам защо си изплашен сватбата.Ama sen evlilikten nefret edersin.
Но ти ненавиждаш брака.Anlıyorum… Yani evlilikten onun için mi vazgeçtin?
Значи отмени сватбата заради него?Hayır. Bütün bunlar genç çiftlere yönelik. Evlilikten önce çocuk yok.
Не, темата е младата двойка преди брака, без деца.Erkekler gerçek renkleri evlilikten sonra gösterirler.
Мъжете си показват рогата след сватбата.Ancak bu durum, çoğu kez evlilikten sonra değişiverir.
След брака обаче, много често всичко това се променя драстично.Hepsi bu da değil. Evlilikten sonra çocuklar.
И това не е всичко: след сватбата- деца.
