Примери за използване на Ezbere на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O da bu sırada ders notlarını yüksek sesle okurdu, sonra bana ezbere söylerdi.
Bu Noel kitaplarını okudum defalarca Biliyorum tüm hikâyeleri kafiyeleriyle Biliyorum Noel şarkılarını ezbere.
Bütün şarkılara eşlik ettim; hemen hepsinin nakaratını ezbere biliyordum çünkü.
Pencereden görünen Ayın ezbere bildiğiniz bir aşk şiirinden çıktığını düşünmenize şaşırmamak gerek.
Park yerlerinin yasak olduğu yerleri ezbere bilmem mi gerekiyor? Alanlar işaretlenmiş olsa da olmasa da?
Mirasçı olmam adına, Sallynin, kütüphanede, şöminenin önünde duran Geoffin tabutunun önünde ve tüm ev halkının huzurunda ezbere birkaç şey söylemesi gerek.
Fransız ceza hukukundaki bütün maddeleri ezbere biliyorsunuz ama sizi seven kadın hakkında en basit şeyden bile bihabersiniz.
Küçük bir çocukken, o ve üvey babası eskiden tüm filmerinize giderlermiş yani şimdi tüm diyaloglarınızı ezbere söylebilir.
Doğaçlama yaptığınızda olanla, ezbere yaptığınızda olan değişiklikler arasındaki kesintileri gösteren kontrast haritaları var.
Her Elf, Jerle Shannaranın hikâyesini ezbere bilir. Büyüsüyle Dört Diyarı birleştiren büyük savaşçı kral.
kartlar çok sayıda sınırlamak, neredeyse ezbere bilmeniz gerekir.
Bütün şarkılarını ezbere biliyorum ve sağır olmam elime geçen her fırsatta bağıra bağıra şarkılarını söylememe engel değil.
Zayıf, maskeler arkasına saklanan ve mısır gevreği kutularından öğrendiği sloganları ezbere okuyan birini arıyoruz.
Bir nefeste bunlardan daha karmaşık ve iğrenç 50 tanesini ezbere söyleyebilirim ama sonra baban bana çok kızar.
Ezbere mi biliyorsunuz?
Bunları ezbere biliyorum.
Numarayı ezbere biliyor olamazsın.
O kitabı ezbere bilirim.
Bu yolu ezbere biliyorum.
Herkes onları ezbere biliyor.