Примери за използване на Gölge на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Gölge efendisine gitti ve külden elleriyle ona uzandı.''.
Gölge yerlerde daha iyi gelişim gösterirler.
Gölge Seçkinlerinin amblemi kurbanın giysisinin içine basılmış.
Güneydoğu Avrupada Gölge Ekonomi.
Ona Gölge Kanyonun Hayaleti derler.
Gölge uzayana kadar her 60 saniyede bir ölçüm yapıyorsun.
Carpenterdaki ışık ve gölge kullanımı kimi hatırlatıyor?
Başka nelerin üzerine gölge koyabilirim diye düşündüm Aklıma arkadaşım Bernie geldi.
Gölge Suyu.
Gölge kuklaları mı?
Gölge Seçkinlerinin 10,000den fazla üyesi var,… hepsine aynı bıçaktan verildi.
Gölge Kanyon buraya çok uzak değil.
Gölge, gözlerimi götürdü Gelen değil, kalbi.
Gölge Suyunu Midlandstaki bütün Uşaklara dağıtmak için vaktin olmayacak.
Buraya Gölge Savaşı sırasında sırlarımızın yanlış kişilerin eline düşmemesi için geldik.
Hayır, o gölge olur ki bu odada hiç ama hiçbir zaman olmaz.
Gölge yerleri sever.
Gölge beş güne geliyor
Gölge Adam Rayciği ezmiş!
O herkese gölge oluyor…''''… kendisi güneşin altında durarak.''.