Примери за използване на Geleceğimin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Geleceğimin yaşayacak, sevişecek, evler yaparak geçeceğini
Bir gün bir adam bana, geleceğimin parlak gözükmediğini söyledi,
Yaşadığım toplumdaki babamın yaşındaki her erkek otomatik olarak benim babam sayılır-- amcalarım, tümü-- ve onlar geleceğimin ne olacağını belirler.
Yılında bu ülkeye sadakâtimi sunduğum zaman geleceğimin ne olacağı hakkında çok net görüşlerim vardı.
içimden bir ses geleceğimin Chicagoda olduğunu söylüyor.
Geleceğimin parlak gözükmediğini'' söyledi,
Julia, yapman gereken milyonlarca önemli işin olduğunu biliyorum ama geleceğimin seyrini bozma aşamasındayım.
bu anlaşmanın başarısı için politik geleceğimin büyük bir kısmını tehlikeye attım.
Ta ki eteğim dar gelip geleceğimin sona erdiğini fark edene kadar.- Hamile miydin?
Geçmişim çok hızlı geri geliyordu. ve geleceğimin eve dönmesi çok uzun sürmüştü.
Birleşik Devletler vatandaşı olarak geleceğimin pek parlak olmadığını söyledi.
emeğimin, geleceğimin devletin veya bir diktatörün kaprislerinin insafına bırakılmayacağından emin olacağım bir toplum yapısını sağlamlaştırmak istiyorum.
İşim, geleceğim, önemli sayılan her şey.
Onların seninle olan geleceğimi almalarına izin vermeyeceğim.
Geleceğim, Bay Reinbeck,
Ben geleceğim, Ajan Scully…
Sağlığımız ve geleceğimiz okyanuslarımızla ayrılmaz bir şekilde bağlantılı.
Bütün geleceğim… benim ve Chuckın buna bağlı.
ona gelecekle ilgili planlarını anlat.”.
Eğer öyleyse geleceğim hakkında ciddi ciddi düşünmem gerekiyor.