Примери за използване на Hakkı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Derhal bırak beni. Yoksa, sahip olduğun ne kadar ziyaret hakkı varsa hepsini kaybedeceksin.
Yaşama Hakkı Yoktur.
Aile( çocuk) yardımı hakkı.
ИЗакон Yazılım kaliteli hizmet için diğer bilgisayarlara erişim hakkı sağlar.
Biliyor musun… Belki de kendi geliştirme atağı hakkında hakkı olabileceğini düşünüyorum.
Мисля, че може и да си права за това нещо със самоусъвършенстването.Yaşamaya hakkı olmayan bir domuzsun!
Свиня, която не заслужава да живее!Daha iyi bir yaşam herkesin hakkı”.
По-добра среда İtalyanın burada herkesten fazla hakkı var.
Правата на Италия тук са повече, отколкото на всеки друг.Mahkumlar ve felonies mahkum olanlar Kanadada tam oy hakkı vardır.
Лишените от свобода и осъдените за престъпления имат пълни права на глас в Канада.Ben onun% 10 aldığını duymuştum. Ama 25, hakkı.
Знам, че взема 10%, но заслужава 25%.Kadınlara oy hakkı!
Гласувайте за жените!Kadınlara oy hakkı!
Гласове за жените!Ve bu hakkı kazandı!
И той спечели правата!Ve hiçbir hakkı olmadığından yapabileceği hiçbir şey yok.
И тя не може да направи нищо защото няма никакви права.Kadınlara oy hakkı!
Гласове за жени!Elvatylin isim hakkı başka bir şirkete satıldı…-…
Правата върху Елватил са на друга компания,Jake Mccannın evliliğinin fesh edilmesine her türlü itiraz hakkı vardır.
Джейк Маккан има всички права да оспори анулирането на брака си.Size ait olan e-maillere bir anda herkesin erişim hakkı oldu.
Които някога сте ги считали Onlar hakları için mücadele ediyor. Ben, kimsenin hakkı olduğuna inanmıyorum.
Те се борят за Peki ya çocuğun hakkı?
А правата на децата?
