Примери за използване на Hapisane на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Wayne değil, Pommie. Ona hapisane günlerinden borçlu olduğumu düşünüyor.
Bu olan en az Lee Harvey Oswaldın hapisane transferi kadar beceriksizceydi.
Sizin düşündüğünüz şey hapisaneydi. Hapisane.
Evet yani, böyle hapisane olmaz ki, aç resepsiyona telefonu,
Ona de ki, hapisane tam bir kabus olabilirdi
Ben de 2.3 milyon hapisane üniformasını göstermek istedim, bu resmin gerçek
Burada yazdığına göre adı verilmeyen bir doktor dün hapisane dışında bir gazeteciye açıklama yapmış.
Böylece Leavenworthdaki postane müdürüne yazıp sordum ve o da bana oranın federal hapisane olduğunu söyledi.
Mandi ve Nick hapisane yerine kamu görevi cezasına çarptırıldı ve Annesi North Shore lisesine yeni bir kütüphane bağışladı,
Hapisane kapanırsa diye sana tavsiyede bulunuyorum
işkenceyi kaldırmak ve hapisane şartlarını duzelterek insan haklarını iyileştirme,
Sırf hapisanede geceyi seninle geçirdim diye iltifat etme.
Mümküm değil. Artık hapisaneye elbise göndermeyeceğim.- Bu bir kayıp.
Fransanın en berbat hapisanesi Mendeye transfer ettiler.
Sana, hapisanede hiç elde edemeyeceğin bir şey göstermek istedim.
Hangi çocuk hapisanesine götürüyorsun onu?
Hapisaneye öylesine gidip kimin yardıma ihtiyacı var diye mi sordun?
Kırlar onun hapisanesi, kilisesi, karısıdır.
Hapisaneye geri dönmeye niyetim yok Dean.
Bu hapisanede kapana kısılmış olmamız çok kötü.