Примери за използване на Heykeli на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ne zaman Buda heykeli görse saldırıya geçiyor.
Buzdan yapılmış aşk tanrısı heykeli.
Bu Sitanın heykeli.
Ama buz heykeli çoktan yapıldı.
Maggienin heykeli de sanat eseri.
Burada iki tanrıça heykeli varmış, ama biri savaş sırasında yerle bir olmuş.
Küçük bir kasaba, tepede Robert E. Leenin heykeli var.
Danny onu öldürür ve heykeli çalar.
Ne heykeli?
Niçin bu heykeli burada yapmiyorsun?
Üzerinde 30 aziz heykeli bulunan köprü her zaman çok kalabalık.
Yunanistan iki çalıntı heykeli Butrintteki bir Arnavut müzesine iade etti.
Binanın önünde küçük bir park ve Romen Şair Mihai Eminescunun heykeli yeralmakta.
Bu kız kardeşimin neden heykeli aradığını açıklıyor.
Stalinin heykeli yere serildi.
Tek yaptığım heykeli içeri sokup sonra da geri almaktı.
Tahminimce dört heykeli bir araya getirdiğinde bir şey oluyor.
Çok az insanın kendi heykeli vardır.
Cidden, şu güzel cam heykeli aldın ve.
Başkan olabilirsin, ya da Özgürlük Heykeli.''.