Примери за използване на Iki saat на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Rica etmeniz için iki saat beklemeniz gerekiyor.
Günde iki saat, haftada beş gün.
Tuvalette ağlıyorum ve iki saat falan… kaka yapıyormuş gibi yapıyorum.
Biz yakalamadan iki saat önce zaten ölüymüş.
Maputodan* çıktıktan iki saat sonra, kazan patlayıp.
İşe iki saat geç kaldım!
Şoför bir iki saat uğraştı.
Gale onunla günde iki saat konuşacak. Salı,
Her gün iki saat yürüyüş yapıyor. Ölümsüz olmaya çalışıyor.
Yeni Zelandaya geleli daha iki saat oldu, millet şimdiden sır saklıyor.
Andrea gideli iki saat oldu.
Gözlerimi iki saat onlara diktim, sonra da yattım.
Daha geleli iki saat oldu.
O o. çocuğu… neredeyse iki saat benimle basketbol hakkında konuştu.
Mesainiz bittiğinde size iki saat ihtiyacım var.
Bu Rachel için iki saat daha az.
Önümüzdeki iki saat içerisinde bir Çek süper modeli ayartacağım.
Ve iki saat sonra, elektrik kesildiğinde buradan, hayaletler gibi gideceğiz.
Buraya geleli iki saat olmuştur. Bekleyip duruyor.
En fazla iki saat. Burada buluşup, bulduklarımızı masaya sereriz.