Примери за използване на Iktidarı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ülkede devlet iktidarı, iç sorunlarda sadece yasa ile sınırlıdır, uluslararası ilişkilerde ayrıca
Mısırda Yüksek Askeri Konsey, iktidarı, seçilmiş devlet başkanı dahil olmak üzere 6 ay içinde sivil yöneticilere devretmeyi umduğunu bildirdi.
Onsuz yapabilen, devlet ve devlet iktidarı hakkında hiçbir fikri olmayan toplumlar olmuştur.
İnsanların, iktidarı bizim, halkın verdiğini farketmelerini yürekten umut ediyorum.''.
Devriminden sonra, devlet iktidarı,'' sermayenin emeğe karşı ulusal savaş silahı,'' durumuna gelir.
AB liderleri Cuma günü Kaddafiyi'' derhal iktidarı bırakmaya'' çağıracak.
Çünkü yalnızca, üretim araçlarının özel mülkiyeti ve bu araçların paylaşım, ya da yeniden paylaşımı ile ilgilenmeyen işçilerin iktidarı bunu yapabilecek durumdadır.
Bu öyle bir yol ki silahlı bir mücadelenin, insanlar tarafından desteklenerek iktidarı ele geçirmesinin mümkün olduğunu bütün dünyaya gösterecek.
demokrasi halkın iktidarıdır( Yunancada demokrasinin sözcük anlamı, halkın iktidarı demektir).
Ihabın mükemmel olmadığını biliyorum. Ama iktidarı ele geçirince Kardeşlerin değişeceğini söylüyor.
Hitlerin siyasi iktidarı… sendikaların topyekûn imhası anlamına geliyordu.
Ülkenin iki partili iktidarı tehlikede, ancak kim kazanırsa kazansın Yunanlılar zirvede her şeyi aynı bulabilir.
Her insan iktidarı arzu eder
Ukraynada anayasaya aykırı bir silahlı darbe gerçekleştiğinde, iktidarı zorla ele geçirmek, ordumuzun yasal olarak
Adalet ve Kalkınma Partisinin( AKP) yedi yıllık iktidarı boyunca Davutoğlu Başbakan Recep Tayyip Erdoğanın başdanışmanı olarak görev yaptı.
General Pinochetnin iktidarı ile,… Washington başka bir demokrasiyi daha yok ettiğini bir kez daha inkar etti.
işçi sınıfının iktidarı almasını istemiyorlar.
ertesi yıl tümden iktidarı bıraktı.
Kamboçyada 1975 ve 1979 yılları arasındaki Kızıl Kmer iktidarı sırasında 1 milyon 700 bin kişi katledildi.
Oysa, Bernsteina göre, Marks bu sözcüklerle, işçi sınıfını, iktidarı ele geçiriş sırasında, çok devrimci bir etkinliğe karşı.