Примери за използване на Iradeye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
demokraside artış, olgunluk ve krizlere göğüs germek için siyasi iradeye tanık olduğunu söyledi.
bunu yapmak için gerekli politik iradeye 2 yıl içinde ulaşacak mıyız?
bu sorunu çözecek iradeye sahip olmadığı yönünde.
Türkiye Cumhurbaşkanı Abdullah Gül,'' Türkiyenin projeyi uygulamak için gereken siyasi iradeye sahip olduğunu'' söyledi.
BH Cumhurbaşkanlığı üyeleri olarak bizler, bu iradeye saygı göstermek mecburiyetindeyiz ve Bosna-Hersek dışındaki dostlarımızın da demokratik olarak ifade edilmiş bu iradeyi izleyerek ortak hedeflerimize ulaşmamızda bizlere yardım edeceklerinden eminim.''.
iktidardaki üç milliyetçi partinin, AB tarafından Kasım olarak belirlenen son tarihe kadar polis reformları üzerinde mutabakat sağlayabilecek siyasi iradeye sahip olmadığını düşünüyor.
Çarşamba günü yaptığı konuşmada'' Bu sürecin sonucundan yerel siyasiler ve yerel medya sorumlu olacaktır.'' diyen Inzko şöyle devam etti:'' Bu yüzden, sürecin başarılı olması için siyasi iradeye ve süreç için yapıcı bir ortama ihtiyaç vardır.
İttifakın gidişatı ülkenin PfP bünyesinde işbirliği yapma yönünde yalnızca saf siyasi iradeye değil, aynı zamanda somut bir arzuya da sahip olduğunun net ve olumlu bir işareti olarak gördüğünü söyledi.
Cumhurbaşkanı Stipe Mesiç de,'' Hırvatistan yasaların uygulanmasında yaşanan sorunların son derece farkındadır, ancak müzakereleri gelecek yıl sonuna kadar tamamlamak için gereken her şeyi yapmak için siyasi iradeye de sahiptir.'' dedi.
Ratko Mladiçin hâlâ Sırbistanda saklanmakta olduğunu ve yeterli siyasi iradeye sahip olsalardı yetkililerin zanlıyı tutuklayıp Laheye iade edebileceklerini söyledi.[ AFP].
geçmişe bakıp bu yıkımı engelleme fırsatımız olduğunu ama bunu yapacak siyasi iradeye sahip olmadığımızı fark ettiğinde, hepimizin yaşayacağı utancı bir düşünün.
Bosnalı Sırp yetkililerin zanlıları adalete teslim etme yolunda siyasi iradeye sahip olduğunu söyleyerek İstanbul zirvesinden önce somut sonuçlar alınacağına dair söz verdi.
Sırbistan-Karadağ İnsan Hakları Bakanı Rasim Ljajiç Pazartesi günü yaptığı açıklamada, savaş zamanı Bosnalı Sırp ordu komutanı Ratko Mladiçi arama çalışmalarının sürdüğüne dikkat çekerek, Belgradın savaş suçları kaçağını tutuklamak için siyasi iradeye sahip olduğunu söyledi.
çocuklara yönelik pazarlamayı yasaklamaktan aciz politik iradeye sahip olmayan bir toplum sistematik politik bir başarısızlığı yansıtır.
hükümetinin bu tutuklamalar için gereken siyasi iradeye sahip olduğunda ısrar etti ve gelecekte'' daha iyi sonuçlar alınacağına'' söz verdi.
alanda hâlâ varlık gösteriyor; liderlerin iyi niyeti ise bir türlü gerçek değişimi getirecek iradeye dönüşemiyor.
milli iradeye saygı duymanın yanı sıra insan hakları ve hukukun üstünlüğünü savunarak,
AB Komiseri Rehn geri kaldığımız alanlara işaret etti ve ben de kendisine Makedonyanın reformları hızlandırma yönünde kapasite ve siyasi iradeye sahip olduğuna dair güvence verdim.'' diyen Zrvenkovski şöyle devam etti:'' Amacımız üyelik müzakerelerine 2008 yılında başlamaktır ve bu konuda ulusal uzlaşma sağladığımıza inanıyorum.''.
Sırbistanda saklanmakta olduğunu ve gerekli siyasi iradeye sahip olsalardı, yetkililerin zanlıyı tutuklayıp Laheye teslim etmiş olacaklarını söyledi.
Gerçi iradeye ve pratik kararlılığa sahip ve çok'' enerjik'' bir şekilde'' çalışan'',