Примери за използване на Kafede на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Kafede bir kızla buluşuyor.
Charlotteun kafede söyledikleri hakkında düşünüyordum.
Conwaye bir saat sonra kafede buluşalım diyor.
Lucas, Plowden tekrar kafede.
Burada, kafede.
Dün gece onunlaydınız, değil mi, kafede öldürüldüğü zaman?
Evet, kafede meşguldük.
Unutma, yakında olacağız ve kafede de bir adamımız var.
Bu sabah kafede karşılaştığı adamla tanıştı.
Ve sana söz veriyorum kafede bulduğun şeye sahip olacaksın.
Bu gece… kafede, saat 7 de.
Öyle olsaydı beni Nimesdeki kafede tanırdın. Ben oradaydım.
Pekalâ, kafede görüşürüz. Hayır, orada değil.
Bir saat sonra Broadwaydeki kafede buluşalım. Orada görüşürüz.
Bu hafta komedi kafede çekilmiş bir video getirdim size.
Bu sabah kafede olanları biliyoruz.
Ne dersin, küçük sohbetimize kafede devam edelim mi? Hayır mı?
Karısı kafede çok meşguldür.
Belki kafede görüşürüz.
Kafede bir tünel var.