Примери за използване на Kafes на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tas duvarlar sirf hapishane yapmaz veya demir parmaliklar her daim kafes olmaz.''.
Yoldan çıkmıştım izimi kaybettirmeye çalışıyordum ve kafes sarsıntıdan açıldı.
Şahinlerinin olduğu altın kafes nerede?
Crowley eğer Luciferi Cassin bedeninden çıkarsak bile kafes girilemez durumda.
Bebek Kafes.
Maks Kafes.
Bu evin altın yaldızlı olduğu doğru, ancak kafes değildir.
Altın Kafes''.
Uretimhaneden aldim ama kafes cok pis temizlemek istedim fakat huylanmalarindan korkuruyorum.
Kafes kırılacak! O içinden geçecek!
Kafes değil, korunaklı bir alan.
İnsanları kafes ya da bu çukura koyduğumda kısa sürede ölmek isterlerdi.
Kafes dövüşüne bayılırım.
Fotonik kafes yeniden ortaya çıktı!
Tane kafes vardı. 7 kişi için.
İşte bu yüzden kafes hayvanlarına süni dölleme için elle masturbasyon yapıyorum.
Kafes dövüşleri izlerim.
Cheyenne nin kalbinden Demir Kafes radyosunu canlı dinliyorsunuz.
Kafes dövüşçüsüymüş.
Kafes dövüşüyle başlayacaksın.