Примери за използване на Karin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O gece meyve bahçesinde Karin Matthewsa olan şey, tüm bunların dışavurumuydu.
Karin ve hemşire misafirlerin icabına bakar.
Karin, biliyorum!
Karin Kne.
Bunu Karin yazmış.
Karin ve Melinda da burada.
Seninle Karin hakkında konuşmam gerek.'' diyeceksin ve herşeyi anlatacaksın.
Karin bunu sana sormamı istedi.
Karin, köpek türlerinin davranışı konusunda dünyadaki herkesten fazla şey bilir.
Karin gayet iyi.
Bir ihtiyacın var mı, Karin?
Ve kızı Karin?
Kıpırdama, Karin.
Kız kardeşi Karin anlatmıştı.
Küçük Karin.
EULEX sözcüsü Karin Limdal SETimesa verdiği demeçte,
Karin Carterın ölümünü izlemek için beklerken, stüdyodaki izleyicilerimizle biraz konuşalım.
Eğer Karin olmasaydı, çok şükür
Birkaç yıl önce, Karin ve kocası Fredrik diplomatik kariyer peşinde koşuyorlardı.
Karin, şimdi birbirimize ulaşamıyor olmamız çok tuhaf.