Примери за използване на Kasiyer на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Sen de markette kasiyer değil misin?
Gören son kişi, kasiyer Shelly Reid. Rush görüşüyor.
Kasiyer salonuna bu yüzden giremezsin işte.
Kasiyer salonuna serbest giriş isterim.
Kasiyer çok nazik ve yardımsever.
Kasiyer çok saygısız…
Süpermarketteki şişman kasiyer bana bağırırken bile biraz tahrik oldum.
Kasiyer bile senin yanıldığını söyledi.
O kasiyer kız.
Kasiyer işini almak akıllıca.
Wiener Schnitzelde kasiyer olmak ne demek biliyor musun?
Kasiyer ikisini aynı pakete koymuştu.
Ama ben kasiyer falan tanımıyorum.
Kasiyer acele ettiğini söyledi.
Diğer kız, Grace. Kasiyer.
Zavallı kasiyer.
Hilary Waldare burada kasiyer olarak çalışıyor!
Yeni kasiyer.
Yeni gelen kız. Kasiyer.
Irene, kasiyer.