Примери за използване на Kese на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Evet, kese.
Kalbinin etrafındaki perikardiyal kese iltihaplanmış ve kalbe
Kese, CO2den zengin suyu boru aracılığıyla yukarı çekecek.
Neden bir kese taşıma zahmetine girdiğimden emin değilim.
Bir kese lacivert için fiyatınız nedir?
Kese ve kulaklık.
Bu kese yastığının altında bulundu.
Bu kese her ne olursa olsun; Gwenin büyü yaptığına inanmıyorum.
Bu kese cüzdanın içindeydi.
Janewayden, Kese, Kargo Ambarı 1e gidin.
Nerede o kese kağıdını bile….
Büyük şirketler, küçük şirketler, her kese!
Hayır, sadece bir kese kumum var.
Gazete ve ya kese kağıdına.
Çenenizi kapatmazsanız…'' boş kese'' deyişi sizin için yepyeni bir anlam kazanacak.
İki tane kahverengi kese kağıdı aldı, birbirine bantladı,
Usta Jiang dedi Benden bir kese almaya çalışan
Doktor, sizi temin ederim ki, yabancı bir davetsiz misafir asla benim Kese zarar vermemi sağlayamaz.
Ve bu konuda, çocuk sahibi olma yada olmama kararının Kese ait olduğunu zaten belirtmiş durumdayım.
kahverengi kese kağıdı tutuyor.