Примери за използване на Kibrit на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Tatty kibrit kullanmak yok.
Kibrit satmıyorum.
Söyle, o da kibrit yaksın.
Bana seslendi, sigarasını gördüm ve kibrit istediğini anladım.
Şimdi de ikimizin elinde toplam kaç kibrit olduğunu tahmin edin.
Kibrit defteri nerede?
Kaptan olarak, kibrit kullanma izni veriyorum.
Sokağın köşesinde kibrit satacağım.
biraz su ve kibrit.
Kibrit ve fitil ateşi başlatanlar olacaklardır.
Evde binlerce kibrit var. -Kendini yakma.
Ticaret hayatına 5 yaşında kibrit satarak atıldım.
Amy, turuncu çadırda asılı bir gaz lambası ve birkaç kibrit var.
Arabayı ıslatırım. Kibrit çakarım.
Şöminenin yanında kibrit var.
Yerli izci der ki belki markete koşup biraz kibrit almalısın.
Raket, sandalye… uzaktan kumanda ve tabii kibrit.
Merdivende ayak izimi bırakmış,… ya da tesadüfen kibrit kutumu düşürmüşüm.
Evlenme teklif ettiğin restorandaki kibrit.
Sigara bolca var, fakat kibrit kıtlığı yaşıyoruz.