Примери за използване на Koştuğunu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
O bir tek kişinin kitap deposunun köşesinden otoparka doğru… koştuğunu gördüm.
Komiser Choinin 100 metreyi ne kadar sürede koştuğunu biliyor musunuz?
Birisi o kamyonun önüne koştuğunu söyledi.
Birkaç öğrenci onun ormana doğru koştuğunu görmüş.
Carolinanın kızlar kulübesine doğru sendeleyip kızların ona koştuğunu gördük.
Onun bu tarafa koştuğunu gördüm.
O sırada da Miguelin komşusu merdivenlerden koştuğunu duymuş.
Babanın hiç bu kadar hızlı koştuğunu görmemiştim.
Dün akşam yataktayken halıda bir farenin koştuğunu gördüm.
Tristan, neden koştuğunu biliyorum Çünkü birşeyler gördün,
ne kadar hızlı koştuğunu görebilirse.
O gün herkesin koştuğunu hatırlıyorum ama hiç kimse o ağır sis bulutundan kaçamıyordu.
bir adamın pist boyunca koştuğunu gördüm.
Evet, bu kırık camı açıklayabilir ama neden sırılsıklam, yarı çıplak koştuğunu söyleyebilir misin?
Adamın buradaki kırmızı bir kamyonete koştuğunu söyledin ve bu yönde park yerinden geçerek ilerlemiş.
Onun ön güverteye doğru bana bağırarak koştuğunu gördüm. Ama sonra o kısım ters döndü ve batıp gitti.
Otel yöneticisinin söylediğine göre silah seslerini duymasıyla kafasını çıkartıp pezevengin koştuğunu görmesi arasında 12 dakika var.
Ben uçağa binmiştim, sen daha küçücüktün…'' baba baba'' diyerek koştuğunu hatırlıyorum.
Tek başıma yemeğimi yemiştim, evime dönüyordum. O anda bir hırsızın elinde çalıntı çantayla koştuğunu gördüm.
Naaman ardından birinin koştuğunu görünce, arabasından inip onu karşıladı ve,