Примери за използване на Koltuğunun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Beni eve götüreceğini söylerken arabanın yolcu koltuğunun olmadığından bahsetmemiştin.
Otobüs bileti. Tracy Benedicte ait. Arabanın koltuğunun altından çıktı.
Wes, arabanı gördüm, arka koltuğunun yerini bile bulamazsın.
Mimsy! Sana patlayıcıları Timmynin koltuğunun altına koymanı söylemiştim!
Mükemmel bir malla dolu bir çantam var aslında koltuğunun hemen altında.
Maseratilerin arka koltuğunun olduğunu bilmiyordum.
Komuta koltuğunun tam karşısındaki konsolda.
Herkes koltuğunun altına baksın!
Ayrıca polis koltuğunun altında boş bir cin şişesi bulmuş.
Bil bakalım koltuğunun altında ne taşıyordu?
Sürücü koltuğunun altına koyarım.
Şoför koltuğunun altında da tabanca!
Koltuğunun tozunu alıyorum.
Şehrin çok kötü bir bölgesindeki o karanlık çıkmaz sokakta soyulduğun geceden beri arabanın ön koltuğunun altında bir silah bulunduruyorsun.
burnunu karıştırdıktan sonra, arabanın koltuğunun altına sildiğini umalım.
Başarabilirsin, kamyonun ön koltuğunun altında dondurucu sprey
Araba şarj edildi, yıkandı olur da otururken salarsın diye koltuğunun altına bir tane sprey koydum.
Sanchez, Billin kamyonetini tarama hangarına getirmeden önce sürücü koltuğunun altına sokulmuş bu otopark geçiş kartını bulduk.- Tarihi düne ait, fakat adres yok.
Ama fabrikadakilerden başka kimsenin bilmediği bir şey vardı. O modellerde şoför koltuğunun altına metal bir plaka koyulurdu.
Ve çalıntı silahın bir polisi öldürmek için kullanıldıktan sonra öylece ön koltuğunun altına mı girdi?