Примери за използване на Komşusunun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Karısının ve komşusunun cinayetleri hakkında özürünü not ettim.''.
Komşusunun bir şempanzesi vardı ve.
Komşusunun dediğine göre ona paketlerini taşımasına yardım ederken patlamış.
Bir kaç gün sonra komşusunun onunla dalga geçtiğini anlayınca Amélie intikam almaya karar verdi.
Şerrinden komşusunun emin olmadığı kimse.
Charlotteın komşusunun anahtarsız girdiğini söylediği adamın tarifi neydi?
Çünkü hiçbir ulus komşusunun saldırmak üzere olup olmadığını kesin olarak bilmiyor.
İlk evliliğini henüz 16 yaşındayken komşusunun 21 yaşındaki oğlu James Doughtery ile yaptı.
Komşusunun dediğine göre birkaç ay önce Hoffmanla Astridi beraber görmeye başlamışlar ama kimseye söylememişler.
O-- O komşusunun evinde-- şey, Bill Hoback.
Bu arada komşusunun kim olduğunu öğrendik mi?
Film Özeti: Jesse komşusunun ölümünden sonra rahatsız edici ve açıklanamaz bir takım olaylar yaşamaya başlar.
Yunanistan, sürmekte olan isim anlaşmazlığı yüzünden komşusunun NATO üyeliğini engelleyeceği konusunda uyardı.[ Getty Images].
Darren büyüklüğünü göstermek için evi terketti, komşusunun 7 serisi BMWsini gördü kısa devre yaparak çalıştırdı.
yani komşusunun karısıyla zina ederse,
Çocuk sarhoş oluyor, ve komşusunun evine giriyor eşyaları filan karıştırıyor ama bir şey çalmadan evi terkediyor.
Samin oğlu, komşusunun köpeğini bir şeytanın ele geçirdiğini ve onu öldürmeye yönlendirdiğini iddia eden şahıs.
Komşusunun sınırını değiştirene lanet olsun!› ‹‹Bütün halk, ‹Amin!› diyecek!
Yunanistan, komşusunun anayasal ismi olan Makedonya Cumhuriyetine,
Kolunu ya da bacağını kaybedip cepheden evine dönen ve savaş boyunca komşusunun evde öylece sıcak robdöşambrı ve terlikleriyle oturmuş olduğunu gören askere ne diyeceğiz?