Примери за използване на Konuşmuş на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir şeyler konuşmuş olmalısın.
Korkarım ki bizden biri Evening Presse konuşmuş.
Hanna, Ariayla konuşmuş. Bunu sana vermem gerektiğini söylemiş.
Venicedeki adamım Jeffreynin başka dostlarıyla konuşmuş.
Ellen menajeriyle konuşmuş. Empiricalın ilk teklifi vermesine izin verecek.
Polis kayıtlarını araştırmış tanıklarla konuşmuş. Takım elbiseli bir adamı arıyor.
Howard, Dukeun teknesinden ayrıldıktan sonra Şef Wournosla konuşmuş.
Maxe Sophieyle konuşmuş mu diye sorsana.
Onunla konuşmuş, bağlantıyı kurmuş olmalı.
Kitty geçen hafta Pearlle konuşmuş. Karın da canından bezmiş.
Hastanedeki insanlarla da konuşmuş.
Kiminle konuşmuş bilmiyorum, ama sığınak kesinlikle ağzına kadar dolu.
Saçmalık. Rahiple konuşmuş.
Darcy Rosalind Harkerla konuşmuş.
Asistanım Kelly ile konuşmuş.
Johanne, Hildegunnla konuşmuş mu?
Pulitzer ödüllü Eugene Emory ile konuşmuş.
Peki, Dena, başka kimlerle konuşmuş?
Geçen gün bir delikanlıyla konuşmuş!
Sacramento Bürosu dün gece babasıyla konuşmuş.