Примери за използване на Korucu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şu Korucu oğlanlar Fanninle birlikte dönmezlerse Birlikten atacağım.
Ben korucu değilim.
Ben korucu falan değilim.
Sanırım korucu plakamı da aldı.
Booth korucu olduğu zaman onun itirafçısıydım.
Baş Korucu, Kara Kalenin komutası sende.
Korucu Hamiltonın telefonu.
Korucu birkaç gün önce birinin kaybolduğunu söylemişti.
Ziva, Korucu Hendricksle burada kal.
Korucu: Orman veya kır bekçisi.
Korucu muhtemelen bir çitin onların boynuzlarını kopardığını söyledi.
Belki Korucu Phil veya kampçılar?
Bay Mcgill, yardım istemek için, Korucu İstasyonuna kadar yürümüşsünüz!
Stanley Richmond ve bir grup korucu.
Yalnız değil ki, kadın korucu.
Duydun onu, Korucu.
Teşekkürler, korucu.
Ama hafta sonları ben korucu Alex Trebekim.
Avlanmak için bir grup Teksas korucu dostuna katılmıştı.
Ben bir Kızılderili miyim, yoksa korucu muyum?