Примери за използване на Kurucu на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Julianın babası çalıştığım yatırım şirketinde kurucu ortak.
Çünkü Kurucu korkuyor.
Kurucu ile anlaşma yapmaya?
Kurucu ailemiz.
Woodsun Kurucu.
Kurucu hayatta olduğumu biliyor.
Kurucu vur emri verdi.
Bu problem Birleşik Devletlerin kurucu babalarının bile çözmeyi başaramadıkları ağır bir duyunç problemi idi.
Hayır.- Kurucu size bir mesaj iletmem için beni serbest bıraktı.
Kurucu sensin. Yani burada hiç sinyal olmaması senin suçun.
Aslında kurucu ve ikinci başkanı.
Kurucu, beni görmek istiyor.
Bir insanın Kurucu karşısında hiçbir şansı yok Stephen.
Kurucu ailelerin birbirine destek olmasi gerek öyle degil mi?
Kurucu çok bilge.
Sana Roger, Kurucu ve benimle ilgili konuları anlattığını biliyorum.
Biz bu insanlari fazla yuceltip 12 havariyle kurucu atalarimizi, berabermis gibi dusunuyoruz.
Kurucu, Makineyi gezegendeki her erkek kadın
Makine ve Kurucu sonsuza dek yok olana kadar bu aile için hayat yok demektir.
Kendi aramızda kavga ederken, Kurucu parmağı tuşun üzerinde ofisinde oturuyor.