Примери за използване на Kutum на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Müzik kutum.
Bende bunu arıyordum. İlaç kutum.
Hazine kutum.
Bu benim küçük müzik kutum.
E-postam var ve sesli mesaj kutum dolmuş.
Dünyadaki kötü şeylerle dolu kutum olsaydı, seni içene sokar
Benim posta kutum çok sıkıcı, sadece mektup konulan bir yer. Benimki de!
Eğer gelinlik kutum mantarlarla doluysa gelinliği çıkarıp mantarların olduğu yere koymuşum demektir
Yakında küçük Kutum televizyon olan her eve girecek.
yeteneğim sayesinde… küçük siyah kutum hazır olmak üzere.
Yol üstü bana zekice edeceğin hakaretler için kalmak isterdim ama bu son kutum yani bir daha görüşmemek üzere.
Kutuyla beraber döneceğim.
Kutuyla beraber gitmene izin veremem!
Şimdi kutumu ver.
Kutumu ver.
Kutumu geri ver.
O senin kutunu getirecek sen de ona 10 milyon dolarlık senet verecektin.
Kahve kutumu Hindistan da bırakmak zorunda kaldım.
Ayakkabı kutunu unutma dostum.
Baban, bu kutunun içindekinin seni özgür kılacağını söyledi.