Примери за използване на Maxin на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Her şey Maxin muhteşem redaksiyonundaymış.
Maxin durumundan.
Maxin yerine gitmek için çok iyi bir yol.
Ama Maxin orada yarım milyon kişi var.
Frank, savcının Maxin ilk davasını nasıI bulduğunu öğren.
Maxin yiyeceklerini aldım.
Bu Maxin ölümünden bir gün önce anonim bir e-posta hesabından yollanmış.
Maxin başına gelene çok benziyor.
Ve asla Maxin bodruma bir uzay gemisi park etmesine izin verme.
Christina olacaktım; ancak Maxin davasındaki hızımı yitirmek istemiyorum.
Maxin cinayet davası resmi olarak kapandı.
Maxin, Cadılar Bayramında karşılaşacağı en çetin zorluklar ne olabilir?
Maxin dediğine göre adam küvete sokulmadan önce ölmüş.
Eleanor Guthrie, hala Maxin yanında mı?
Tamam, Maxin arkadaşı.
Selam, Maria, ben Caroline, Maxin arkadaşıyım.
Ama senin Maxin var.
Bu kadar yeter. Oraya gidip Maxin ağzının payını vereceğim.
Hey, Micah, ben Maxin babasıyım, Adam.
Adam, şeyi duydum da… Maxin durumunu.