Примери за използване на Meleğini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Neredeyse Bilgisayar Meleğini yakalıyordum.
Gitme vakti geldiğinde isan meleğini mi görür?
Kurabiye meleğini mi?
Burada küçük meleğini hatırlıyorum.
Eşek RABbin meleğini görünce duvara sıkıştı,
Eşek RABbin meleğini görünce, Balamın altında yıkıldı.
Bu külleri kutsamak ve takdis etmek için Cennetten kutsal meleğini gönder o yüzden biz,
Babam'' Cennete gittiğimde müzik meleğini sana yollayacağım.'' dedi.
Gün boyunca Azraili, Ölüm meleğini arıyorum Sonunda Nasser Ali ile buluşma.
Cennetteki kutsal meleğini bize gönder bu evde yaşayanları koru,
Bundan sonra RAB Balamın gözlerini açtı. Balam yalın kılıç yolda durmakta olan RABbin meleğini gördü, eğilip yüzüstü yere kapandı.
Tanrı her iki kadına da meleğini göndermiş ve onlara,
Tanrım meleğini gönderip aslanların ağzını kapadı.
Eşek, yalın kılıç yolda durmakta olan RABbin meleğini görünce, yoldan sapıp tarlaya girdi.
Beni baba ocağından, doğduğum ülkeden getiren, ‹Bu toprakları senin soyuna vereceğim› diyerek ant içen Göklerin Tanrısı RAB senin önünden meleğini gönderecek. Böylece oradan oğluma bir kız alabileceksin.
Kızım melekler gibi şarkı söyler.
Yani şeytanlar meleklerin işi bu bizi aşan bir şey değil mi?
Sen meleksin değil mi?
Meleklerin topluca indirildiği gün.
Esmer meleğim minik erkeğim benim beni sevdiğini biliyorum.