Примери за използване на Mutlak на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Seçtikleri yönetim şeklini elde etmek halkın mutlak hakkıdır.
Bu işin başarılması, mutlak gizliliğe bağlı.
Mutlak yatak istirahatine alın.
Mutlak! İtaat.
Mutlak garanti.
Bakışında mutlak hayal kırıklığı vardı.
Mutlak iyiliği yaşayacaksınız.
Her meclis kendi İç Tüzüğünü üyelerinin mutlak çoğunluğuyla kabul eder.
Ekonomik ve siyasal gelişmenin eşitsizliği kapitalizmin mutlak bir yasasıdır.
Sen erkek, mutlak harabe vardır.
Mutlak kaos ortamı oluşur.
Bazen mutlak bir şeylerin olup olmadığını merak ederim.
Mutlak bir sessizlik içinde yürümeyi sürdürdük.
Bunu farklı bir yolda kullanırsak mutlak iyilik olacak.
Boşalman üzerinde mutlak bir kontrolün olmalı.
Mutlak bir sessizlik içinde yürüdük.
Emilynin büyüsü mutlak.
Çünkü hapishanenin bu gri duvarlarının arkasında tam anlamıyla barışı ve… mutlak huzuru buldum.
Bu cehennem çukurunda mutlak kontrol benim elimde.
Ben mutlak sevgi ve mutlak teslimiyet istiyorum.