Примери за използване на Olgun на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hayır, Tomoya-san… kibar, olgun, ve yakışıklı.
Kavuna vurmalısın. Bu şekilde olgun olduğunu anlarsın.
Diğer kulüp çocukları kadar olgun değil.
Kavun olgun.
Olgun salatalık demek.
Yani cidden. Sen olgun bir adamsın.
çünkü katil olgun değil.
Çok güzel ve çok olgun görünüyorsun, tatlım.
İsteyeceğiniz kadar olgun deği,- ama yeterince olgun.
Yaşıma göre oldukça sakin ve olgun olduğumu sanıyordum.
Ne kadar olgun.
Hastalık en sık olgun yaşta( sonra 50 yaş) kaydetti.
Yapma, 40 yaş o kadar da olgun değil.
Tanrım, çok olgun görünüyorsun.
Kendisiyle ilgilenme şeklinden inanılmaz derecede olgun ve düzgün olmasından.
Yalnız olgun kişiler kızlara kitaplar hakkında mektup yazar.
Olgun bir yetişkin kadın ile samimi ve gizli bir toplantı için iyi fikirler.
Buraya gelmek için yeterince olgun musun?
Tasarımları olgun hanımlar için çok gurur verici, değil mi?
Herhalde yeterince olgun ya da zeki olmadığımdandır.