Примери за използване на Onu aramaya на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ethan Burkeün karısı onu aramaya geliyor olabilir.
Onu aramaya başladılar bile.
Gidip onu aramaya.
Onu aramaya gittim, ama iki hafta boyunca bir şey bulamadım.
Evet, ama eğer onu aramaya gitmezsek.
Ajan Mulder nerede. Onu aramaya çalıştım.
Onu aramaya gidiyorum.
Geri gelmeyince onu aramaya çıktık.
Birinin onu aramaya geleceğini söyledi.
Neal ve Boothe onu aramaya geldiğinde ne olacak?
Sanırım onu aramaya geldin.
Onu aramaya gidiyorum.
Kardeşim onu aramaya gelmişti, şimdi de ben bulmaya çalışıyorum.
Düşman gemisi geri dönmeyince onu aramaya geleceklerdir ve bizi bulacaklar.
Bak, kaleye onu aramaya gittik, ama kale yerinde yoktu.
Onu aramaya gidiyorum.
Peki o zaman, çıkışta ben dursam, sen onu aramaya gitsen?
Onu aramaya devam edeceğim ve nihayetinde onu bulacağım.
Biri onu aramaya başlasın.
Eğer onu aramaya çıkmak istiyorsan hadi gidelim.