Примери за използване на Otoban на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Otoban, Iraklıların Kuveytten çaldıkları araçların yanıp kül olan enkazlarıyla aydınlandı.
Sıkıcı bir sürü otoban işte.
Yeni otoban ile daha da kötü olacak.
Otoban güneyde kalıyor, değil mi?
Barry, 17. otoban konusunda sizi korkutmaya mı çalışıyor?
Şurası otoban mı?
Geçtiğin yol otoban değil. Hız sınırını 40 km aştın.
Bu yüzden otoban tarlada bitiyor.
De yıl boylam, otoban ya da herhangi eyaletlerarası bir çıkış olabilir.
Otoban şehrin diğer trafında 100 mil uzaklıkta.
Nehrin yanından otoban geçiyor.
Otoban mı?
Şehirden dışarı çıkan tek otoban var.
Yok, otoban ileride.
Evet… Otoban inanılmazdı.
Başta 90larda otoban muhabbetiydi.
Otoban hipnozu falan mı oldun?
Manyasta otoban, demiryolu, denizyolu ve havayolu yoktur.
Grönlandda yerleşimler arası otoban bulunmaz.
Çünkü bu ülkede otoban polisi yok.