Примери за използване на Oyunda на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Karen oyunda başrolü almış.
Bu oyunda yok ki!
Geçen oyunda 225 metre fırlattım.
Oyunda yerime kim geçecekti?
Oyunda oynayacak mısın?
Bu oyunda ne kadar çok rol almak istediğini biliyorum.
Onu görmüştün, yıllar önce Central Parktaki oyunda.
İlk oyunda çok daha iyiydim.
İnsanlar neden oyunda olduklarını bilmiyorlar.
Kağıt dağıtıcınız hala oyunda.
Bu oyunda da durum aynı.
Seni oyunda gördüm.
Oyunda oldukça zaman harcamanız gerekiyor.
Oyunda amacınız en fazla puanı toplamak.
Ancak, oyunda benim en sevdiğim replik ise.
Oyunda başlangıçta hangi ittifaklar var?
Oyunda geçen zaman.
Bizi gördün, oyunda, sahne arkasında.
Bu oyunda, önceden zarar görmüş insanlar, birbirlerini daha fazla zarar vermeye çalışıyorlar.
Son oyunda baldırıma darbe almıştım.