Примери за използване на Oyundan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Herkesin bir monolog ya da oyundan bir sahneye hazırlanmasını istiyorum.
bu oyunu kazanmanın tek yolu oyundan çıkmak.
Bu oyundan sıkıldım.
Büyük oyundan önce iyi gelmezler.
Birkaç oyundan sonra, tuhaf bir şey oldu.
Mickey oyundan sonra bana geldi.
Oyundan öncesi ve sonrası için küçük bir şeyler.''.
Ama oyuncudan değil, oyundan nefret et.
ama sadece oyundan replikleri söyleyebiliyor.
Ben sahadayken, oyundan sonra benimle konuşur sanki birşeyler paylaşıyormuşuz gibi.
Hangi oyundan bahsettiğimi biliyor musun ki?
Hepsi değil, ama bu oyundan.
Oyundan sonra konuşalım bunu. Tamam mı?
Oyuncudan nefret etme, oyundan nefret et.
Onları vestiyere bırakıp, oyundan sonra geri alıyorlar.
Bu oyundan sıkıldım.
Ve onların oyundan sonra sadece başlarının dik olmasını istedim.
Hayatlarımız, anılarımız, ölümlerimiz onlar için oyundan ibaret.
Kathryn oyundan hemen sonra seni VA hastanesine götürür.
Zarlar atıldı. Ya her şeyi riske atmalıyız ya da oyundan çekilmeliyiz.