Примери за използване на Paniği на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Hastam, geldiği gece… konfeksiyonda H1N1 paniği vardı. Acilserviste 200ü aşkın hasta vardı.
Cumhurbaşkanı Traian Basescu tüketiciler arasında yaşanan paniği azaltma gayesiyle,'' Ben her gün kanatlı eti veya yumurta yiyorum, fakat doğru şekilde hazırlanmaları kaydıyla.
Tiyatrodaki bunca yılımda, Hiç korku ve paniği bu kadar güzel gösterebilen birini görmedim.''.
Boğulmanın nasıl bir his olduğunu bilmeniz gerekiyor. Paniği önlemek ve hayatınızı kurtarabilecek olan o birkaç saniyeyi kullanmayı öğrenmek için bu şart.
başka bir grip paniği başka bir aşı
Hepimiz korku ve paniği anlayabiliriz ama bize doğruyu söylemelisin bize olanları anlatmalısın.
ardından gelen alev ve paniği kullanarak sahte banknotlarla birlikte oradan uzaklaştı.
Yolculardan bir komite kurmak istiyorum. Paniği önlemek için bana bilgi vererek yardımcı olabilecek kişiler.
Bu olumsuz trende düşük hizmet kalitesi, kuş gribi paniği, seller ve plaj ruhsatlandırma skandalının hepsi
Cerrahsanız ve gecenin bir yarısı çağrı cihazınız öterse bunun size getirdiği paniği tarif etmek mümkün değildir.
Arabayla dolaşırken siren seslerini duyunca tanımadığım insanların yüzlerindeki paniği görürüm.
Karşıt madde meteoru, Miami açıklarında denize düştüğü şehri neredeyse yok ettiği zaman oluşan paniği hatırlıyor musun?
Yılında gösterime giren 1941 filmi, Pearl Harbor saldırısının ardından Los Angelesta meydana gelen paniği anlatmaktadır.
Terör saldırılarıyla ilgili istihbaratı görmezden geldiler,… paniği yaydılar ve Başbakanın en yakın müttefikini öldürdüler,…
Hayatta panikten fazlası var Ve birinin mezesi olmaktan da.
Paniğin yardımı olmaz.
Kimseyi paniğe sevk etmek istemem ama bilmen gerektiğini düşündüm.
Mariç,'' Çıkan panikte kimsenin ölmemesi büyük şans.'' dedi.
Başkanlığın yarısı panikten, yarısı kağıt işinden ibaret?
Ama yaşadığın tecrübe panikten başka bir şey değil.