Примери за използване на Pikniğe на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Affedersiniz ama pikniğe başlamadan önce neden dışarıda güvende olduğumuzu düşünüyorsunuz?
Pikniğe gideceğiz ve sana yemek yapacağım.
Her neyse, pikniğe ne dersin?
Dokgo Jinle pikniğe asla gitmeyeceğim.
Pikniğe gidememek seni çok üzmüş olmalı.
Beraber pikniğe, balık tutmaya ya da gezmeye gidin.
Geçen ayki pikniğe benzer, bir şeyler düzenleyebilir miyiz sence?
Pikniğe gelecek.
Pikniğe gelir gibi mi giyindin?
Pikniğe gelmişler.
Bu geceki küçük pikniğe kadar bundan korkunç bir şey görmemiştim.
Sana pikniğe gidelim diyince benimle dalga geçeceğinden öyle korktum ki.
Beraber pikniğe falan mı çıkıyorsunuz?
Kim pikniğe gitmek ister?
Pikniğe hazır mısın, sadece sen ve ben?
Pikniğe daha sonra devam ederiz.
Pikniğe gidecektik.
Pikniğe gitmek için hazır mısınız?
Ailece pikniğe daha sık gidin.
Yani, normal olan şeyler bile konsere gitmek veya pikniğe gitmek gibi.