Примери за използване на Pikniği на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ufukta pek fazla pazar pikniği göremiyorum.
Ne diye pikniği getirdin adamı?
Delaford pikniği günü ondan ilk haberi aldım.
Bu pikniği kim düzenliyor?
Ateşler Pikniği 168 izlenme.
Bu kasaba pikniği.
Bay Brtko, bana pazar pikniği için hazırlandığımı söyleyin.
Ve Pete öğleden sonrası için tekneyi ödünç almama izin veriyor o yüzden seni günbatımı pikniği için San Juan adalarına götüreceğim.
aynı pikniği yapacağım. Çok umut vardı.
Jayle Gloria Lilyye bakacaktı. Onlardan, ilk evimize taşındığımız zaman yıldızların altında yaptığımız pikniği canlandırmalarını istedim.
Cumartesi partisi olur Pazar pikniği.
Annen her şeyi toplayıp, Bizi eve getirmişti. Tam burada odanın ortasında yapmıştık pikniği.
Nereye gidersen git, şimdiye kadar görüp bildiğin her şey sana bir pazar pikniği gibi gelecek.
OABnın Redmond Çayırındaki pikniğine katılırsın. Redmond Çayırı mı?
Metropoliste piknik yapılmıyor mu, Bay Kent?
Pikniğe gideceğiz ve sana yemek yapacağım.
Piknik olmayacak ya da rahatça gülümsemeler.
Gelecek polis pikniğinde üç bacak yarışmasına birlikte katılırsak kesin kazanırız.
Barbeküler, piknikler bitti artık.
Son pikniğimizi hiç unutmayacağım.