Примери за използване на Plânın на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Büyük plânın bu mu?
Plânın bu öyle mi?
Phil, seni seviyorum ama plânın bir boka yaramıyor!
Umarım plânın vardır.
Plânın nedir, Carter?
Bu plânın nasıl işe yarayacağını bir daha anlatsana bana.
Öyleyse, plânın nedir John?
Sabitleşmiş karede aygırımız arka plânın içinden koşarak geçiyor gibi görünür.
Ve plânın? Çok aptalca.
Peki. Senin plânın ters giderse kaç kişi ölür?
Hayır senin plânın aptalca!
Tamam, senin plânın nedir peki?
Plânın bu muydu?
Şimdiki süper plânın nedir dahi çocuk?
Plânın bu mu?
Büyük plânın bu muydu James?
Evet, plânın ne peki?
Plânın var mı?
Rası ölerek alt etme plânın.
Plânın en hassas kısmı burası.