Примери за използване на Poz на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
İçinde hâlâ üç poz var.
Baldrick ve ben poz vereceğiz.
Takvim için çıplak poz vererek.
Dün gece Jasper paralarla poz verirken fotoğrafları değiştirdim.
Bayan Greer bu sırada Bay Cralee poz mu veriyordu?
Iki sınıfın kazananlarıda genel ünvan için poz verecek.
Bayım, eşinizle birlikte bir takvim için poz vereceğiniz doğru mu?
Yine kupalarınla poz mu veriyorsun?
Sen poz vermek ile meşgulken, adamın sayı yaptı.
Biraz poz yap.
Bana poz vereceksen bütün gün boş olman lazım.
Çıplak poz sana hiçbir şey ifade etmez.
Çıplak poz veren ilk first lady.
Yeter bu kadar poz verip el salladığın.
Poz vermeyi Union Pacificin eski müdürüne bırakacağım.
Artie, poz vermek istemediğine emin misin?
Ben bir kere evlenmeden çıplak poz vermem diye kendime söz verdim.
Neden ofisiniz yerine evcil hayvan dükkânında poz veriyorsunuz?
Aynı fiziksel özellikte olmaları bir yana bunlara da poz verdirilmiş.
Ünlü şarkıcı Özgün, oğlu Ediz ile birlikte poz verdi.